Alfa ve Beta Glikoz Arasındaki Farklar

Alfa ve Beta Glikoz Karşılaştırması

“Glikoz” terimiyle karşılaşmak bizi tatlı bir şey düşünüyor, elbette doğru. Biyoloji veya kimya dersiniz sırasında ne okuduğunuzu hatırlarsanız, glikoz bir tür karbonhidrattır; ve karbonhidratlar bize gün boyunca ihtiyacımız olan enerjiyi verir. İnsanlar için glikoz en önemli, basit şeker olarak kabul edilir, çünkü metabolizmamızda çok önemli bir faktördür.

Glikoz basit bir şeker olarak adlandırılsa da, kimyası gerçekten karmaşıktır. Çoğu zaman dekstroz olarak adlandırılan glikoz, 6 karbon atomu, 12 hidrojen atomu ve 6 oksijen atomundan oluşur. Birleştirildiğinde, çeşitli düzenlemeler şeklinde olabilir; böylece izomerler doğar. Kimyagerlerin keşfettiği ilk iki izomer arasında alfa glikoz ve beta glikoz vardı. Her ikisi de glikoz kategorisine girer, ancak bu ikisi arasındaki farklar nelerdir?

Kimyasal yapılarını karşılaştıracak olursak, alfa glikoz ve beta glikoz sadece her karbon, hidrojen ve oksijen atomunun birbirine bağlanma biçiminde farklılık gösterir. Aynı kimyasal bileşime sahip olmalarına rağmen, atomlarının birleştirilme şekli size iki farklı yapı kazandırır. Alfa glikozda bulunan molekülleri tarif edersek, bunlar sıkıştırılır, ancak kolayca ayrılabilir. Öte yandan, beta glikoz molekülleri katı bir şekilde paketlenir; dolayısıyla kolayca ayrılamazlar. Başka bir deyişle, beta glikoz molekülleri çok kararlıdır.

Alfa glikoz zincirleri nişasta oluşturur. Nişastanın temeli alfa glikoz olduğundan, basit şekerler halinde kolayca parçalanabilir. Bu arada, beta glikoz zincirleri selüloz oluşturur. Nişastanın aksine, selülozun parçalanması kolay değildir; dolayısıyla mükemmel bir yapı malzemesidir. Bitkilerin lezzetli kısımları nişastadan, bitkilerin sert kısımları selülozdan yapılır.

Bitkiler, nişasta ve selüloz formunda gelen glikoz için ana kaynaklarımız olduğundan, onlara büyük ölçüde bağlıyız. Bitkilerin şekeri depolaması için nişasta oluşturmak için alfa glikoz zincirlerine ihtiyaçları vardır. Bitkilerin yapısal malzeme üretmesi için selüloz oluşturmak için beta glikoz zincirlerine ihtiyaçları vardır. Selülozu parçalayamazken insanlar nişastayı parçalama kapasitesine sahiptir. Durum böyle olmasına rağmen, selüloz vücut sistemimizde hala önemlidir çünkü selüloz başka türlü lif olarak bilinir. Lif, sindirim sistemimizde önemli bir rol oynar. Selülozu sindirebilen hayvanlar, özellikle atlar ve inekler gibi çiftlik hayvanları vardır. Termitler ayrıca güçlü, yapısal selüloz formunu parçalayabilir.

Özet:

  1. Alfa glikoz ve beta glikoz kimyagerler tarafından keşfedilen ilk izomerler arasındaydı. Her ikisi de insan metabolizmasında önemli olan önemli glikoz formlarıdır..

  2. Alfa glikoz ve beta glikozun her ikisi de aynı sayıda karbon atomuna, hidrojen atomuna ve oksijen atomuna sahiptir. Bununla birlikte, bu atomlar molekül olarak oluştuğunda, iki, farklı, yapısal bileşik halinde düzenlenmiştir..

  3. Alfa glikoz kompakttır, ancak molekülleri kolayca ayrılabilir. Öte yandan, beta glikoz molekülleri çok kararlıdır; bu yüzden kolayca ayrılamazlar.

  4. Nişasta alfa glikoz zincirlerinden oluşur, selüloz veya lif ise beta glikoz zincirlerinden oluşur.

  5. Bitkilerin lezzetli kısımları genellikle alfa glikoz zincirlerinden yapılırken, bitkilerin sert kısımları genellikle beta glikoz zincirlerinden oluşur. İnsanlar nişastayı kolayca sindirebilir, ancak selüloz veya lifi sindiremeyiz. Durum bu olmasına rağmen, selüloz veya lif hala sindirim sistemimizin işlevini geliştirebilir.