Totaliterizm ve Otoriteryanizm Arasındaki Fark

Totaliteryanizm ve Otoriteryanizm

Demokrasi, bir ulustaki insanların seçme özgürlüğü anlamına gelir. Halkın bütün ulus üzerinde gücü var. Ülkenin kaderi ne olacak çoğunlukla. Hükümetteki bu tür liderliğin tam tersi otoriter ve totaliter yönetişimdir. Bu tür bir hükümet, tüm ulusa liderlik eden yalnızca bir kişi veya gruba sahiptir. Bu iki rejim diktatörlük rejimine benzer, ama yine de bu ikisinin birçok farklılığı var.

İlk olarak otoriter rejimin tek bir güç sahibi vardır, ya diktatör ya da komite olan ya da cunta olarak adlandırılan tek bir kişi. Bu tür bir hükümetteki iktidar tek bir siyasi iktidara tekeldir. Otoriterlik toplumdan ziyade hükümet üzerindedir.

Totaliterizm ise aşırı derecede otoriterlik gibidir. Ulusun sosyal ve ekonomik yönleri artık hükümet kontrolü altında değil.

Bu iki rejimin hâlâ çok fazla farkı var. İkisi arasındaki farkları bilmek ve anlamak için, rejimlerin her birini daha derin bilmek daha iyidir.

Totaliter rejim için diktatörler ya da iktidardakiler insanlar üzerinde bir karizmaya sahiptir. İnsanlar, diktatörün emrettiği şeyi yapmaya iten kehanet liderliğine ilgi duyuyorlar. Totaliterizm kullanarak kuralları olan bireylere örnek olarak SSCB'den Joseph Stalin, İtalya'dan Benito Mussolini ve Almanya'dan Adolf Hitler verilebilir. Hükümdar ile tüm ulus arasında bir bağlantı duygusu var. Bu şekilde diktatör tüm ulusu yönetebilir. Totaliterlerin insanlarla paylaştığı, insanları onu takip ettirdiği bir ideoloji duygusu var. Bu, iktidardaki kişiyi sadece bir bireyden daha fazlası değil, büyük olasılıkla teolojik bir zorba yapar. İlahi olan bu ilahi varlık duygusu, güce aç bir hükümdar olarak görünüşlerini ortadan kaldırır.

Öte yandan otoriterler statükoya daha çok odaklanmışlar ve kontrol tarafından yönlendiriliyorlar. Ünlü otoriterlere örnek olarak Uganda'dan Idi Amin Dada, Irak'tan Saddam Hüseyin ve Filipinler'den Ferdinand Marcos verilebilir. Kendilerini, güce aç diktatörler gibi görünmeye yatkın kılan bireysel varlıklar olarak görürler. Kurallarını korku ve sadakatle dayatırlar. Onlarla işbirliği yapanları ödüllendirerek sadakat kazanırlar. Otoriter bir hükümetteki güç merkezileştirilir ve bir otoriteye odaklanır; insanların ve ona karşı çıkanların sözlerini bastırır. Belli bir hedefe ulaşmak için, siyasi partileri ve kitle organizasyonunu kullanarak insanların belirli bir hedefe ulaşmak için ne gerekiyorsa yapmasını sağlar.

ÖZET:

1.

Otoriter bir rejimin bir yönetici, bir lider veya bir komite var, totaliter ile aynı, ancak aşırı derecede.
2.

Totaliter, halkı üzerinde karizmaya sahipken, otoriter ona karşı olanlara korkuyor ve ona sadık olanları ödüllendiriyor.
3.

Totaliter, daha çok insanları kurtaracak ilahi bir ideologken, otoriter daha çok bireyci olarak kontrol ve statükoya odaklanır.
4.

Totaliter, insanları yönlendirmek için peygamberlik liderliğini kullanırken, otoriter insanları takip etmek için siyasi partileri, kitle örgütlerini ve diğer propagandaları kullanır.